Genel Başkanlık Yarışı ve Yolsuzluk İddiaları

Yolsuzluk toplumun haklı olarak en hassas olduğu konuların başında geliyor. Çünkü sokaktaki vatandaş artık yolsuzluğun bedelini cebinden, geleceğinden ve çocuklarının nafakasından ödendiğinin bilincinde.

Peki vatandaşın bu kadar hassas olduğu bir konuda AK Parti hükümeti ne yaptı.  Hükümetimiz öncelikle halkın iktidarı tek başına AK partiye verdiği 2002 tarihinde yolsuzlukların sebep ve sonuçlarını araştırmak üzere bir araştırma komisyonu kurdu.  Kapalı kapılar ardında çalışmayan bu komisyon yaptığı araştırmaları ve sonuçlarını bu milletin nasıl soyulduğunu sokaktaki vatandaşla paylaştı.

3 Kasım seçimlerinin hemen ardından kurulan Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, geçmiş dönemin sayısız yolsuzluk olayını mercek altına aldı. Çok sayıda kişiyi dinledi, binlerce belgeye ulaştı. Hazırladığı geniş kapsamlı raporlarda bu bilgileri kamuoyu ve vatandaşlarla paylaştı.

Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun savcılıklara yaptığı suç duyuruları doğrultusunda birçok eski ve yeni bürokrat hakkında soruşturma başlatıldı. Komisyon milletin sırtına kene gibi yapışan yolsuzlukları enine boyuna araştırırken hortum ve hortumculuğun da artık eskisi gibi ört bas edilmeyeceğini tüm Türkiye`ye yaptığı çalışmalarla duyurarak milletin kendisini güvende hissetmesini sağladı.

AK Parti hükümeti kendinden emin adımlarla büyük bir cesaret ve kararlılıkla gittiği yolsuzlukla mücadele konusunda eski başbakan ve bakanların Yüce Divan’da yargılanmalarının önünü açtı. Komisyonun önerileri doğrultusunda soruşturma komisyonları kuruldu. Böylece, eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski bakanlar Koray Aydın, Cumhur Ersümer, Zeki Çakan, Yaşar Topçu ve Recep Önal Yüce Divan’a gönderildi.

AK Parti milletin cebinden, devletin kasasından hortumlanan milyonlarca dolarlık vurgunun peşine düşerken, ana muhalefet partisi çalışmalarımızı hayali yolsuzluk iddialarını kamuoyu ile paylaşarak halkımızı yanlış yönlendirme misyon ve geleneğini de devam ettirmiştir.

Büyük gürültülerle kamuoyuna lanse edilen iddiaların asılsız olduğunun gün yüzüne çıkması muhalefetin umurunda olmamış, ?çamur at izi kalsın? felsefesiyle asılsız iddiaları ile kamuoyunu arsızca yanıltmaya devam etmiştir.

Yıllarca milleti kuşku, korku ve tehdit ile yönetmeye alışık olanlar bu seferde asılsız iddialar, mesnetsiz suçlamalar, kuşku bulutları ile milletin kafasını karıştırmaya yönelmiştir. Kendi parti mensuplarının belgeli yolsuzluk iddiaları karşısında ?yolsuzluk CHP`deyse sükut altındır? felsefesi ile siyaset yapan CHP`nin düştüğü komik durum aynı çatı altında siyaset yaptığımız bizleri gerçekten üzmektedir. Sayısal olarak olmasa da siyasi olarak rakibimiz görüntüsünde olan CHP`nin ayakları daha fazla yere basan iddialar ve muhalif olduğu konularda göstereceği çözüm önerileri demokrasimize çok şey katacağı kanaatindeyim.

Televole siyaset anlayışını Türk siyasi hayatına sokan CHP gurup başkan vekili Kemal Kılıçdaroğlu`nun halkın gözüne bakarak yanılttığı televizyon programlarının birinde üniversite öğrencilerinden birisinin söylediği şu söz muhalefetin yolsuzlukla mücadelede düştüğü acziyeti göstermesi bakımından bir hayli manidardır. İşte o geleceğimizin umudu o gencin sözleri;

-Sayın milletvekili sizin göreviniz dosya dosya televizyon kanalı gezinmek değil ! Mecliste hassas olduğunuzu iddia ettiğiniz yolsuzlukla mücadele için yasama faaliyeti yapmanızdır..Bazıları dini bazıları etnik kimliği sizde yolsuzluğu siyasetinize alet ediyorsunuz?..Samimiyetinizi mecliste görelim !!

HAY SEN ÇOK YAŞA DELİKANLI?..

Yukarıda bahsettiğimiz yolsuzluk araştırma komisyonunda çıkan sonuçlarda biri de devletin içindeki denetim mekanizmasının hantallığı ve yetersizliği idi. Yolsuzlukla mücadelede etkinliği artırmak için denetleme ve teftiş sistemi yeniden düzenlenmesi gerektiğini tespit eden AK Parti hükümeti teftiş sistemi ile ilgili bir yasayı meclis gündemine getirdi.

PEKİ YA SONRA

Milletin cebinden bir kez daha trilyonların hortumlanmaması, çocuklarımızın geleceğine yolsuzlukların borç ve faizini bırakmamak için hazırladığımız yasa teklifi ne mi oldu ? Halkının çıkarlarına da muhalif olmayı muhalefet olmanın gereklerinden sayan CHP`nin getirdiğimiz her yasaya adeti üzerine muhalif olmasından dolayı yasa mecliste görüşülemedi bile.

Biz yolsuzlukla, yoksullukla mücadele etmek için elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

Peki CHP ne yaptı.

Bir damla su da fırtına koparan muhalefeti yüce divanda siyasiler yolsuzluktan yargılanırken hiç sesi çıkmadı, hiç kınama yapmadı, yargılanan, çalan, fişleyen, darbe düşününe solcu olunca CHP`den tıs çıkmaması gayet normaldi Türk siyasi hayatında. Kriz zamanlarında devlet adamları halkının en az zarar alması için çalışır ama CHP için krizler tam bir fırsat iktidara gelebilmek için.

CHP vatandaştan çok iktidarı düşündüğü için krizin Türkiye?yi sarmasını istiyor yani ?kriz çıksın hükümet güç durumda kalsın? ki bize de hükümet yolu gözüksün. CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde iktidarda veya muhalefette hiç bir zaman proje üretememesine rağmen Türk siyasi tarihinde hep var olmasının nedeni çağdaş Türkiye?nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk?ü kendi tekellerine almalarından başka bir şey değildir.

Türk siyasi tarihine kısa bir göz attığımız zaman yolsuzlukla mücadele konusunda ne Atatürk`ü kendi tekeline alan CHP ne de başka bir siyasi parti AK Parti kadar yolsuzlukların üzerine gidememiştir. Yolsuzluk hiçbirimizin göz ardı edeceği, polemiklerle sulandıracağı bir konu değil?Yolsuzluk Hiç kimsenin ne parti içi mücadelesine ne de kamuoyunun gözünü boyamaya yönelik şovlarına kurban edilemeyecek kadar önemli kanayan bir yara.

Yolsuzlukla mücadelede?.

Milletin alın terini hiç edenlerin karşısında hepimiz elbirliği etmeliyiz.

Yolsuzluğun tarafı ve taraftarı olmaz.

Yolsuzluğun yanında olan her zaman kaybeder.

Yolsuzluğu ancak yolsuzluk yapmayanlar konuşabilir?

Siyasi partilerin kendileri ile ilgili iddiaları kapatmak için durmadan sağa sola saldırmaları olayı toplumda kanıksatır, ki bu yolsuzluktan bile daha tehlikeli bir durumdur.Toplumun dinamiklerine bomba kaymanın bir başka adı da hırsızlığı, hortumculuğu ve yolsuzluğu konuşula konuşula sıradan basit şeyler gibi göstermektir.

Bir süre sonra çok ciddi olan konular, büyük yolsuzluklar ve hortumlamalar bile gümbürtüye gider?

Yolsuzluk pir grubun ya da partinin değil milletin ortak derdidir. Ama milletimiz bilmektedir ki devletçi bir zihin sahibi olanlar yolsuzluk konusunda samimiyetlerine inandıramazlar kimseyi.

Kategori: Makaleler
Önceki yazı
İNCEKARA: “Anadolu’da Kadın Şiddetin Farkında Değil”
Sonraki yazı
TBMM’de 2008 Yasama Yılı
Menü