İSTANBUL`DAN KADIN SESLERİ RADİKAL 06/11/2002 24 kadın milletvekilinden 11'i İstanbul'dan seçildi. Birgen Keleş hariç hepsi ilk kez Meclis'e adım atacak. Onlara göre kadınlar 'kavgalı, kulisli' siyasete sıcak bakmadığı için sayıları az Yeni parlamentoya giren 24 kadın milletvekilinden 11'i İstanbul'dan seçildi. 11 kadın milletvekilinin altısı AKP, beşi CHP'den. Birgen Keleş dışında, 10'u Meclis'e ilk kez adım atan kadın milletvekilleri şöyle: AKP: Gülseren Topuz, Zeynep Karahan Uslu, Nimet Çubukçu, Güldal Akşit, İnci Gülser Özdemir, Halide İncekara. CHP: Güldal Okuducu, Bihlun Tamaylıgil, Birgen Keleş, Zeynep Damla Gürel, Sıdıka Aydoğan. Kadın milletvekilleri, siyasi hedeflerini şöyle anlattı: Zeynep Karahan Uslu (AKP- Öğretim üyesi): Siyasi ve iktisadi demokrasiyi tesis için hazırlanan bir kadroyuz. AB'yi son derece önemsiyoruz. Üç yıllık bir sürede, önce dokunulmazlık kaldırılacak, Siyasi Partiler Yasası değişecek ve yasaklar kaldırılacak. Tüm vatandaşları kapsayan bir çözüm paketi hazırlayacağız. Kadın milletvekili azlığı, sadece partilerle ilgili değil, toplumsal temelleri var. Kadınlarımız hak ettiği eğitim seviyesine çıkarılmadığı sürece, bu değişmez. Cinsiyet ayrımcılığına karşı da düzenlemeler yapacağız. Nimet Çubukçu (AKP- Avukat): Siyasete karşı nefretin uyandığı bir süreçte kurulduk ve halkın siyasete güvenini yeniden kazandırdık. AKP, söylediklerinin aksini yapacak bir parti değil. İnsan hakları, devlet politikası olacak. AB takvimini yerine getirmek, yasalardaki samimiyeti sağlamak, öncelikli görevlerimiz. Kadınlar eğitimde, kültürde var ama siyasette yok. Bu, biraz da kadınların tercihi, ama değiştirmek gerekir. Güldal Akşit (AKP-Avukat): Bir hukukçu olarak düşüncem o ki, yargı sistemimizdeki aksaklık ve hantallık hepimizi etkiledi. Yargı reformunun yapılması, adaletin gecikmemesi, teknolojik imkanların kullanılması adına projeler geliştireceğiz. Halide İncekara (AKP-İş kadını): Siyaset yapmamın sebebi, sivil toplumun önünü açmak. Hangi düşüncelere hizmet ediliyor gibi endişelerle sivil hayat hareketsiz bırakılıyor. Böylelikle hırçın kimlikler yaratılmıyor. Bu yüzden insanlar siyasetle buluşabilmeli. Bu gerçekleşirse, ne 10 bin aday, ne de bu kadar parti olur. Sivil toplum siyasette edilgen değil etken olmalı. Kulis faaliyeti ve kavgayla yapılan siyasette çok kadın bulmanız mümkün değil. AKP bir şans. Değerlerinizi rahat ifade ettiğiniz bir partide kadınların siyasete girişi hızlanacak. İnci Gülser Özdemir (AKP-İş kadını): Kadınların Meclis'teki azlığı, siyasete sıcak bakmamalarından kaynaklanıyor. Meclis'te hem kadının bakış açısı daha farklı olacak hem iki bakış birlikte uygulamaya girdiğinde farklı sonuç verecek. Kadınları siyasete teşvik etmeye niyetliyim. Gülseren Topuz (AKP-Öğretim üyesi): Önceliğimiz, Avrupa Birliği. Kişisel olarak, mesleğimden ötürü ekonomiye; cinsiyetimden ötürü kadınlara yönelik projeler hazırlayacağım. Eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması, kadınların çalışma yaşamına atılması ve kreşler projelerimiz arasında. Güldal Okuducu (CHP-Emekli öğretmen): Halk, kaderini tayin edecek bir partiye şans verdi. İktidara gelenlerin neyi nasıl şekillendireceğiyle ilgili bir süreç yaşayacağız. CHP, bu ülkeyi kuran parti olarak tüm sorumluluklarını yerine getirecek, ülkesine duyarlı ve halkın gelişmesine katkı verecek bir muhalefet sergileyecek. Kadın milletvekili sayısının azlığı, adaylar açıklandığında görülmüştü. Üzücü bir durum. Bihlun Tamaylıgil (CHP-Ekonomist): Türkiye, özellikle son 10 yıl çok partili koalisyonlar ve sonucunda ekonomik ve sosyal krizler yaşadı. Bu seçimler, yenileşme ve değişim ihtiyacını ortaya koydu. Ülke uzunca bir zaman sonra tek başına iktidar ve muhalefet gördü. Umarım AKP seçim bildirgesindeki vaatlerini gerçekleştirir. Biz muhalefette ülkenin beklentilerine cevap vereceğiz. AB'de kadınların temsil oranı yüzde 14.9. AB'yi hedefleyen Türkiye'de ise yüzde 4 civarında. Bu uçurum, öncelikle iyileştirilecek başlıklar arasında. Birgen Keleş (CHP-Akademisyen): AKP programını gerçekleştirecek. Cumhuriyet'in ilke ve devrimlerini korumaya kararlı parti olarak biz, düşüncelerimiz doğrultusunda iyileştirmeler yapacağız. Kadınların eşit olarak siyasette yer alması, insan hakları ve çoğulcu demokrasinin gereği. Siyaset ve çalışma yaşamında kadınlara kota konulması için çalışacağım. Zaten parti düzeyinde kota uyguluyoruz. Kadınların siyasette başarılı olabilmesi için çalışma yaşamı içinde olmaları gerekiyor. Aksi halde toplumun yarısını dışlayan bir siyaset, demokrasinin iyi bir örneği değil. Zeynep Damla Gürel (CHP-İş kadını): Sandıktan çıkan mesaj, 'Eskiler çekilsin, yeniler girsin' şeklinde. Gerekleri yerine getirilecek, siyasette tasfiye başlayacaktır. Tek parti hükümeti de özlenen bir hükümet tarzıdır. Çok fazla sorun yaşanacağını zannetmiyorum. Bundan sonrası için merak edilen, ekonomiden kimin sorumlu olacağı. Kadınlar girdiği takdirde Meclis daha etkin çalışır, verimlilik artar. Kadınlar genel anlamda katılımcı değil. Buna öncülük yapacağız. Sıdıka Aydoğan (CHP-Hukukçu): Halkımız bize muhalefet görevi verdi. Halkın sözü hakkın sözüdür. Dolayısıyla bu iktidara karşı önyargılı ve peşin hükümlü değil, pozitif olmak istiyorum. Partimiz CHP, Türkiye'nin kadın sorunuyla ilgili olarak üstüne düşeni yapmıştır. Seçim öncesi kadın milletvekili adayları bir hayli azdı. Benim bölgemde adaylık için başvuran 138 kişiden altısı kadındı. Kadınlar yeter ki istesin, hak edeni istediği yere getiriyorlar.