19/08/2003 SABAH KENDİNİ ARAYAN AKP YAZI DİZİSİ İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde belediyenin turistik tesislerinde içkiyi yasaklatan Erdoğan ve partisi artık "Kamu alanlarında laik devletin gerektirdiği her şey yapılır" görüşünde. Kamusal alanda türban yasağı da AKP'nin hiç 'deşmediği' toplumsal sorunlar arasında. Milli Görüş'ün eski öğrencileri "Türbanı konsensus içinde çözeriz" diyor, hiç gündeme getirmiyorlar AK Panti'nin değişim rüzgarında Milli Görüş'ten bu yana yıkılan tabulardan biri de içki meselesi... AK Parti Genel Başkan yardımcısı Murat Mercan, yeni kimlikte içkiye bakışlarını şöyle yorumluyor "Kamusal alanda isteyen içebilir." Kamusal alan kavramı 28 Şubat'la birlikte özellikle türban sorunu için gündeme geldi ve kamusal alan olarak nitelenen yerlerde türban takılması yasaklandı. AK Parti'nin değişiminde türbanın da yeri önemli... İktidara gelirken bile türban konusunu pek fazla gündeme getirmediler. Oysa partinin tabanını oluşturan Milli Görüşçüler, türban yasağına olanca şiddetiyle karşı çıkıyordu. Öte yandan AK Parti'nin yeni kimlik kitabında bile türban konusuna hiç yer verilmedi. AK Partili kadın milletvekilleri, sorunun yalnızca uzlaşma yoluyla çözülebileceğini söylüyorlar. AKP'nin 'Muhafazakar Demokrasi' kitabında partinin yeni felsefesi anlatılırken, "Muhafazakarlığı tutuculuk şeklinde tanımlayarak, değişime kapalı bir anlayış gibi yorumlamak yanlış" deniliyor. İÇENE KARIŞMIYORUZ Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'a belediye başkanı olduğu dönemde Hidiv Kasrı ve diğer belediyeye ait turistik tesislerde içki servisi yapılması yasaktı. Bugün de bu yasağın sürmesine karşın AKP iktidarı "kamusal alanda isteyen içer" politikasını izliyor. AKP Genel Başkanı Murat Mercan, kamusal alanda içki içenlere yönelik bir baskının olmadığını savunuyor. Ancak AKP'nin organizasyonlarında içki servisinin yapılmayışını, "Bizim partimize mensup olanlar çoğu içki içmiyor. İçki servisine ihtiyaç olmadığı için de servis yapılmıyor" diye açıklıyor. Mercan'a göre AKP; bakanlıkların düzenlediği tüm organizasyonlarda kamu alanının gereklerini yerine getiriyor. Mercan, 'Bu alanlarda içki de içiliyor, başka şeyler de yapılıyor' diyor. Mercan şöyle devam ediyor "Ama AKP bir siyasi parti. Elbette bir parti, kendi parti organizasyonlarında muhafazakar karakterini bir şekilde yansıtabilir. Bir çelişki olarak görmüyorum. Bizim partimize mensup olanların önemli bir kısmı içki içmiyor. Böyle bir ihtiyaç olmuyor. O nedenle içki servisi yapılmıyor. Kamu alanlarında demokratik, laik sosyal devletin gerektirdiği her şey yapılır. Bu doğaldır da zaten." TÜRBANI GERMEYELİM Siyasal İslam'ı benimseyen partilerle sistem arasında gerginliğe neden olan konulardan biri de 'türban." AKP, muhafazakar demokrat kimliğinde 'türban' konusuna değinmiyor. Ancak partinin kadın milletvekilleri türbanın ancak konsensus yoluyla çözülebileceğini savunuyorlar. AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Çubukçu, "Sorun toplumsal uzlaşma yoluyla giderilebilir. Hem muhalefet partisi hem AK Parti böyle düşünüyor" şeklinde konuşuyor. AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara ise siyasetçinin vatandaşına bir kimlik, bir düşünce giydirmesinin yanlış olduğunu savunarak "Devletin taraf olması gereken bir tek yer var; insan hakları, toplumun mutluluğu ve demokrasi. Adalet dağıtılırken herkes mutlu olmayabilir. Ama adalet duygusu herkeste güveni birlikte pekiştirir" diyor. AKP'NİN YENİ KİMLİK BİLGİLERİ AİLE AKP, insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde bireysel tercih ve kabullerin korunması gerektiğini saklı tutarak, aile kurumunu sarsacak uygulamalar konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanmaktadır. ÖZGÜRLÜK Özgürlük, sadece demokrasiyi mümkün kılan bir değer değil, aynı zamanda toplumsal düzenin ve sorumlulukların ahlaki ve hukuki çerçevede işlemesini de temin eden bir değer ve ilkedir. Bireysel özgürlüğün tam olarak tesis edilebilmesi için bireyin soyut, silik ve devlet karşısında korumasız kılmak değil, onu toplumsal alan içinde sivil ve sosyal oluşumlarla teçhiz etmekten geçer. Kürtaj için para vermeyiz AK Parti'nin kadın vekilleri kürtaj ve cinsiyet değiştirme ameliyatna parasal destek verilmesine karşı. Bu konu programlarında da yok Günümüz muhafazakarlığı, ailenin korunması kaygısı veya kimi dini gerekçelerle devletin 'kürtaj' ve 'cinsiyet değiştirme' ameliyatlarına parasal destek verilmesine karşı. AKP'nin programında bu konuyla ilgili noktaların bulunmadığını söyleyen Mercan, bireysel olarak devletin bu konularda bir kaynak aktarmasını doğru bulmadığını anlattı. NİMET ÇUBUKÇU "Mevcut yasalar var. Şu anki düzenlemede hangi hallerde kürtajın yapıldığı yasalarda yer alıyor. Ceza kanunu ve tıp etiğinde bellidir zaten bu. Bunun dışında bütünüyle kürtaja karşı olmak gibi bir söylem yok. Benim görüşüm, kürtaj konusunda bu bir gereklilikse ve bu tıbbi ve cezai açıdan sakıncası yoksa, sağlık harcamaları içindeyse karşılanabilir. Emekli Sandığı ve SSK'dan yararlanabilir diye düşünüyorum." HALİDE İNCEKARA "Kürtaj çok özel bir konu. Bir sosyal politikanın veya bir ideolojinin unsuru olamaz. Muhafazakarlık genellikle inanç değerleri ağırlıklı olan kısımlardır. Böyle olunca da kürtaja daha karşı bir tavır görürsünüz. Esas alınması gereken anne sağlığı. Tıbbi gerekçeleri çok önemli. Bir keyfiyet düşünüldüğünde doğacak çocuk hakkı, annenin psikolojisi çok önemli. Toplumun refleksini, kadının hissiyatını veri almak gerek. Körü körüne kürtaja karşıyım demek yanlış." YARIN: -AKP'NİN ÜÇ KIRMIZI ÇİZGİSİ:IRKÇI,DİNCİ,ETNİK MİLLİYETÇİ DEĞİLİZ -SİYASİLER VE SİYASET BİLİMCİLER NE DİYOR?