16/09/2003 MİLLİYET CEP TELEFONU YERİNE ZENGİN BİLGİ Önce Beyoğlu dipten döndü, sonra Türkiye. Şimdi Beyoğlu "eğlence merkezi" olmaktan, "kültür - sanat merkezi" olmaya doğru kanat çırparken, Irak Savaşı ertesinde Türkiye'ye de dünyada yeni bir rol üstlenme yolu açılmış gibi duruyor. Alman Büyükelçilik yetkililerinden bir sohbette öğrendim. Alman gazetelerinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın son Almanya ziyaretiyle ilgili tam 40 yazı çıkmış ve bunlardan 30 kadarı olumluymuş. Eskiden olsa 4 yazı ancak çıkardı, en az 3'ü - hatta bazen 4'ü- olumsuz olurdu. 1. Dünya Savaşı'na kadar 2 ülke hariç pasaport falan yokmuş. Herkes istediği zaman istediği yere elini kolunu sallaya sallaya gidebiliyormuş. O 2 ülke hangileri merak ediyor musunuz? Osmanlı İmparatorluğu ve Çarlık Rusyası. Beyoğlu buluşması Cumartesi akşamı kızımla birlikte Uluslararası 2. Beyoğlu Buluşması'nın Aksanat'taki açılışında, şair - yazar Sunay Akın'dan Beyoğlu'nun tarihini soluksuz dinledik. Meğer bugüne kadar Beyoğlu'nu bir cadde ve arka sokaklarından ibaret sanıp sadece bakıyormuşuz. Bundan böyle Beyoğlu'nu 3 tarafı denizlerle kaplı bir sahil şeridi olarak göreceğiz. Eğlendirerek bilgilendirmenin öylesine başarılı örneği ki Sunay Akın, birbirinden değerli bilgileri imbikten süzmüş aktarırken adeta stand up da yapıyor! AKP milletvekili AKP milletvekili, İnsan Hakları Komisyonu ile Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu üyesi Halide İncekara da, iktisatçı öğretim üyesi eşi Prof. Dr. Ahmet İncekara ile birlikte Sunay Akın'ı dinlemeye gelmişti. Önce şaşırdım, zira marjinal sayılabilecek bu tür etkinliklerde siyasetçi görmeye pek alışık değilim. Hele kendini hiç göstermeyip sakin - sessiz yerinde oturanını görmeye hepten alışık değilim. Siyasetçi dediğin, ancak gösteri öncesinde mikrofonu kapıp uzun tiradlar atacaksa gelir bu tür etkinliklere! Gençlere dinletmeli Halide Hanım'ın oraya neden geldiğini ise gösteri sonrasında Aksanat'ın 4. katındaki kokteylde sohbet ederken öğrendim. Ben sordum, İncekara da anlattı: "Maalesef çocuklarımız cep telefonlarını bir üst modelle yeniledikleri zaman imaj değiştirdiklerini, sınıf atladıklarını düşünüyorlar. Birbirlerine cep telefonuyla hava atıyorlar. Biz onların ufkunu, gönüllerini açmalıyız. Bilmediği şeylerle heyecanlanamaz ki insan... Sunay Akın'ın konuşmasında tarih vardı, kültür vardı, estetik vardı, edebiyat vardı, demokrasi vardı. Haaaa bunlar başkalarının konuşmalarında da var diyebilirsiniz. Olabilir. Önemli olan sizin bunu nasıl değerlendirdiğiniz, gençlere nasıl aktardığınız? Sunay Akın işte bunu çok iyi beceriyor. Onu ekranda seyretmiştim, sahnede de görmek istedim. Bir sürü veriyi bir kültür havuzunda, bir felsefe havuzunda yoğurduktan sonra bir öğütücü gibi onları insanlara aktarıyor. Bu tür insanların sayısı çok azaldı artık ülkemizde." Ankara'dakiler duysun AKP milletvekili İncekara Sunay Akın'a "Siz bu tür etkinlikleri mutlaka Ankara'da da yapmalısınız" diyor. Sonra da bana dönüp "Türkiye bir dünya ülkesi olacaksa, kendi geçmişimizi, kültürümüzü, değerlerimizi mutlaka deşip öğrenmeli ve geniş kitlelerle paylaşmanın yollarını bulmalıyız. Bunu yapma çabasında olanları da el üstünde tutmalıyız" diye ekliyor. Siyasetçilerle aynı fikirde olduğum pek nadirdir, ama Halide Hanım'la aynı fikirdeyim. Sunay Akın hakkındaki görüşlerim de, aynen İncekara'nınkiler gibi. İncekara tuttuğunu koparan cinsten. Umudum, bilgi üretip izleyicisiyle payşlaşan Akın'dan tüm Türkiye'nin bundan böyle daha fazla yararlanması. İncekara gibi ben de Sunay Akın'ı ilk kez cumartesi akşamı izledim. Aksanat'ta her ay farklı bir konuda sunumu varmış. Kızımla birlikte fırsat buldukça gideceğiz. Bu arada Uluslararası 2. Beyoğlu Buluşması 30 Eylül'e kadar sürüyor. Mutlaka bir ucundan yakalayın. Birkaç etkinliğe katılın. Yarın yine Beyoğlu'nu yazacağım.