16/11/2003 HÜRRİYET BÜTÜN KADINLAR CAYIR CAYIR TARTIŞIYOR MECLİSİN KADINLARI ACABA NE YAPIYOR Dünyada işlerin yüzde 70'ini kadınların yaptığı ve fakat üretilen refahın sadece yüzde 1'ine sahip olabildiklerine dair gerçek, yıllardır değişmiyor. Kadınların karar mekanizmalarındaki oranı da yüzde 10'u geçmiyor bir türlü. Dünya parlamentolarındaki oran, Avrupa'da daha yüksek olmakla birlikte, ortalama bu. Bir de TBMM'ye bakalım: Bir önceki Meclis'te kadın milletvekili oranı sadece yüzde 2'ydi, bugün ise 4.36! Bardağın dolu tarafına bakmayı seçersek, en azından geçen döneme göre iki kat artmış deyip sevinebiliriz. Evet 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tam 24 kadın milletvekilimiz var. Var da, siz bu yüzde 4.36'nın yüzde kaçını tanıyorsunuz? Bir solukta Milli Takım'ın ilk 11'ini ezberden sayanlar, onların beşini sayabilir mi? Özellikle hemcinslerinin daha fazla şey beklediği bu kadınlar kimdirler; seçildiklerinden bu yana ne yapmış, kadınlara dair hangi sorunun çözümü için kaç tuğla koymuşlardır? Bu soruların, çok içaçıcı cevapları yok maalesef. Kadınları evli-bekar, kadın-kız, daha doğrusu sahipli-sahipsiz, iffetli-iffetsiz diye ayırarak, suçlara ona göre ceza biçen; küçücük çocukların tecavüze uğrarken ‘‘rızası’’ olabileceğini düşünen; evlilik içi ya da nezarethanede tecavüzü suç saymayan; ‘‘haya’’, ‘‘edep töresi’’ gibi muğlak sözcükleri bir hukuk metninde gönül rahatlığıyla kullanan ‘‘yeni’’ Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısının gündeme gelmesiyle bu iyice açığa çıktı. Aklıselim sahibi kamuoyundan büyük tepki alan bu ısıtılmış 1926 mantığı tartışılırken, sözkonusu 24 kadından kaçının adı ya da sözü öne çıktı? Ben söyleyeyim; 4.36'sının bile değil! Bu, kendilerinden beklendiği kadar ses çıkaramayan, 13'ü AKP'li, 11'i CHP'li 24 kadın milletvekilinin Albüm'ü... Herhangi bir kayda rastlanmadı NÜKHET HOTAR GÖKSEL / AKP İZMİR Akademisyen, Türkiye'nin ilk kadın resmi arabulucusu. 1961 Malatya doğumlu. Bugüne kadar sadece iki kanun teklifine imza attı, herhangi bir soru önergesi vermedi. İş Yasası'nda doğum izninin dört aya, süt izninin ise günde 1,5 saate çıkarılmasını sevindirici bulup, ‘‘Türkiye bir ayıptan kurtuldu’’ demesi dışında kadınlara dair bir çalışmasına rastlanmadı. BİRGEN KELEŞ / CHP İSTANBUL Ekonomist. Devlet Planlama Teşkilatı uzmanı. 1939 Vezirköprü doğumlu. Bugüne kadar 12 kanun teklifine imza attı. Herhangi bir soru önergesi vermedi. Baykal'ın eski ekibinden. Eski DPT'ci olduğu için, daha çok o konularla ilgileniyor, dersine de iyi çalıştığı söyleniyor. Ama yıllardır değiştirmediği tayyörden ibaret giyim tarzı ve sıkı topuzu sık sık ‘‘Partideki ikinci topuz’’ diye şaka konusu olan Birgen Keleş'in kadınlara dair bir sözü duyulmadı henüz. GÜLSEREN TOPUZ / AKP İSTANBUL Akademisyen, ekonomist. 1957 İstanbul doğumlu. Bugüne kadar üç kanun teklifine imza attı. Herhangi bir soru önergesi de vermedi. Özellikle kadınlarla ilgili, dikkat çekecek bir çalışmasına rastlanmadı. SIDIKA SARIBEKİR / CHP İSTANBUL Avukat. 1957 İstanbul doğumlu. 12 kanun teklifinde imzası var. Herhangi bir konuda, soru önergesi yok. Kadınlara dair özel bir çabasına rastlamadık, ancak CHP'li kadın milletvekilleriyle birlikte TCK tasarısının değişmesi için yapılan çalışmalara katılıyor. Bu konuda elinden geleni yapacağını söylüyor. TÜRKAN MİÇOOĞULLARI / CHP İZMİR Kimyager, yönetici. 1952 Urla doğumlu. Bugüne kadar 12 kanun teklifine imza attı. Hazırladığı beş soru önergesinin konuları arasında İzmir ören yerleri gelirleri, çiftçilerin bazı sorunları var ama kadınlar yok. SERPİL YILDIZ / AKP İZMİR Halkla İlişkiler Uzmanı. Üç kanun teklifinde imzası var. Bir de soru önergesi vermiş; futboldaki şike ve teşvik primi iddialarıyla ilgili... Başka bir şey yok. AYHAN ZEYNEP TEKİN BÖRÜ / AKP ADANA İnşaat Mühendisi. 1950 Eğil doğumlu. Üç kanun teklifinde imzası var, hiçbir soru önergesi vermemiş. GAYE ERBATUR / CHP ADANA Feminist milletvekiliyim demekten kaçınmıyor Kimya Yüksek Mühendisi, profesör. 1950, İstanbul doğumlu. ‘‘Feministim’’ demekten korkanlardan değil. Tersine kendini ‘‘feminist milletvekili’’ olarak tanımlıyor. Bugüne kadar imza attığı kanun teklifi sayısı sekiz. Ve eğer bir ‘‘çalışkanlık ölçüsü’’ sayılabilirse, verdiği 17 soru önergesiyle, Meclis’in en çalışkan kadın milletvekillerinden sayılabilir. Hazırladığı soru önergeleri arasında, Adana Kız Lisesi'nin onarımı, Sarıçam deresinin ıslahı, Seyhan Adli Tıp Kurumu'nun yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceği, Devlet Senfoni Orkestraları'nın ödenek sorunları gibi sorular da var, direkt kadınları ilgilendiren sorular da. Mesela, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ‘‘Sözde namus temizliği’’ amacıyla taş yağmuruna tutularak, aylarca komada kaldıktan sonra ölen Şemse Allak'a yapılan bu vahşi saldırının diğer kadınlara (ve tabii erkeklere) yöneltilmesini önlemek için hükümetin ne yaptığını sordu. Bu soruya Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'de Aile Mahkemeleri'nin kurulduğunu ve TCK'da namus cinayetlerinde indirim öngören maddenin kaldırıldığını söyleyerek cevap verdi. (Ancak Çiçek, yeni TCK tasarısına ‘‘haksız tahrik’’ diye bir ibare eklenerek bu indirimin aynen korunduğuna değinmedi!) Erbatur, Cemil Çiçek'e de, ‘‘evlenmeye zorlamak amacıyla kız çocuklarına yapılan tecavüzleri’ ortadan kaldırmak için Bakanlığın ne yaptığını sordu. Çiçek buna cevaben de (Şimdi kamuoyunda çağdışı olduğu için çok tartışılmakta olan) TCK tasarısından sözetti. Asıl bu tasarının takipçilerinden Erbatur; özellikle kadınları ilgilendiren ve 1926 mantığıyla hazırlanmış maddelerine ilişkin görüşlerini her fırsatta dile getiriyor. SEMİHA ÖYÜŞ / AKP AYDIN Bir kapalı kutu Avukat. 1960 Muğla Ortaca doğumlu. Bugüne kadar sadece bir kanun teklifinde imzası var. Soru önergesi yok. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından partisinin Kadın Kolları yönetimine alındığında ‘‘kadınların siyasete özgürce katılabileceği alanlar oluşturmak istediklerini’’ açıkladı gazetecilere. Ama sonra kadınlara ilişkin ne tür çalışmalar yaptığına dair bir şey duyulmadı. Şimdilerde çok tartışılan TCK tasarısının kadınlara pek çağdaş bir gözle bakmayan maddelerine ilişkin sorularımıza da cevap vermedi. Dolayısıyla bir kara kutu. Ne düşündüğünü öğrenemedik. ZEYNEP DAMLA GÜREL / CHP İSTANBUL Sivil topluma inanıyor İş kadını. 1964 İstanbul doğumlu. Bugüne kadar yedi kanun teklifine imza atmış. Biri havaalanlarındaki ILS sistemi, biri de okullarda alınan kayıt paralarına ilişkin olmak üzere iki de soru önergesi vermiş. Son günlerin tartışma konusu TCK tasarısının, kadını erkekle eşit, özgür bir birey olarak algılanmadığını söylüyor. Sivil topluma inanan ve sivil toplumla siyaset işbirliğine önem veren bir milletvekili. Çeşitli kadın kuruluşlarının çalışmalarına aktif olarak katılıyor. 2002 yılında Aysel Çelikel'in Adalet Bakanı olduğu dönemde aynı yasa tasarısı hazırlanırken bir kadın çalışma grubunun kurulduğunu hatırlıyor. Şimdiki tasarıyı hazırlayan çalışma grubunda kadın ceza hukukçusunun bulunmamasını eleştiriyor; ‘‘Bu durum hükümetin kadın sorunlarına olan yaklaşımını açıkça ortaya koymaktadır’’ diyor. REYHAN BALANDI / AKP AFYON Kadınlara dair sessiz kaldı kendine laf gelince ağır ablalık yaptı 1969 Afyon doğumlu. Kız Meslek Lisesi mezunu. Afyon'da yayımlanan Görüntü adlı yerel gazetenin büyük ortağı, yayın yönetmeni. TBMM'ye girdiğinden bu yana beş kanun teklifine imza attı. İmzası bulunan soru önergesi sayısı ise sıfır! Bugüne kadar kadınlara dair bir şey söylediği duyulmadı, özellikle son TCK tasarısı tartışmalarında adına rastlanmadı. Ancak hakkında dedikodu yapan bazı parti teşkilatı mensuplarını, kendi gazetesinde yayımladığı yazıyla şöyle azarladı: ‘‘Akıllarını başlarına toplamazlarsa onları ayıklamasını biliriz. Bu işi tiyatro zannedenlerin üzerine yedi düveli yıkarım!’’ REMZİYE ÖZTOPRAK / AKP ANKARA O bir ağa, hanımağa Serbest Diş Hekimi. 1949 Ankara doğumlu. Bugüne kadar sadece iki kanun teklifine imza attı. Hiçbir soru gönergesi de vermedi. Kadınlarla ilgili çalışma yaptığına dair bir kayda rastlanmadı. Aslında bir ‘‘erkek işi’’ yapıyor: Ağa. Ankara'nın Kızılcahamam İlçesi Yukarı Karaören Köyü’nün hanımağası. Bu nedenle açıklama yapmak zorunda kaldı: ‘‘Ben aşiret reisi değilim, ağalığım sembolik’’ dedi. Yine de hanımağalığını seçimle ikinci kez tescil ettirdi. ‘‘Bu, geleneklerimizin yaşatılmasında verilen sembolik bir unvandır. Ağalığın da birtakım sorumlulukları var. Kültürün kuşaktan kuşağa geçmesini sağlayan sosyal etkinlikleri yürüten ağadır. Bizim ailelerimizde kadın egemendir, asla geri plana itilmemiştir’’ açıklamalarını duyunca insan şöyle düşünüyor: Acaba kadınlarla ilgili herhangi bir sorunu çözmeye bu yüzden mi hiç kalkışmadı? OYA ARASLI / CHP ANKARA Biraz yavaştan alıyor 1943 Bursa doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Doktorasını yaptığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. Son dönem üç kanun teklifine imza attı. Kadınları ilgilendiren ya da başka herhangi bir konuda soru önergesi bulunmuyor. Ancak son aylarda kamuoyunda çok tartışılan TCK tasarısında, kadınlarla ilgili maddeleri eleştiren sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine katılıyor. Çağdışı bulduğu tasarı ‘‘Meclis'e indiğinde’’ önerge vererek düzeltmeye çalışacağına söz veriyor. GÜLDAL OKUDUCU / CHP İSTANBUL CHP feminen bir parti mi sizce? Eğitimci, yayıncı, ders kitapları ve öykü yazarı. 1958 Bayburt Vahşen doğumlu. 12 kanun teklifinde imzası, kadınlarla ilgili olmayan beş de soru önergesi var. Başbakan Tayyip Erdoğan'a atfedilen ‘‘İslam'da dört kadınla evlenmeye izin var, başörtüsü gerekliliktir’’ sözlerine şöyle tepki göstermişti: ‘‘Başbakan, belli ki kendisini şeyhülislam zannediyor!’’ Türk kadınlarını kendilerine layık görülen anlayışa karşı seslerini yükseltmeye çağırdı. TCK tasarısına karşı çıkan kadın örgütlerine tam destek veriyor. Kadınlarla ilgili bir çalışmasına pek rastlanmadı ama, en azından ‘‘CHP feminen bir partidir’’ sözüyle tarihe geçeceği kesin. O, CHP'nin ‘‘kadınların sesini yansıtan, onların talepleri doğrultusunda politikalar üretmekte istekli olan bir parti’’ olduğuna inanıyor! HALİDE İNCEKARA / AKP İSTANBUL Ne bir kanun teklifi, ne soru önergesi Ekonomist, yönetici. 1959 Antalya doğumlu. Ne bir kanun teklifinde, ne de bir soru önergesinde imzası var. TCK tartışmalarıyla ilgili sorularımıza da cevap vermeyeceğini söyledi. Ancak İnsan Hakları Komisyonu üyesi olduğu için zaman zaman açıklama yapmak zorunda kalıyor. Örneğin bir keresinde, ‘‘Hukuk devleti içinde bir kadının tecavüze uğraması çok üzücü. Sorumluların ceza alacağına inanıyorum’’ dedi. Hatta, TCK tasarısında tecavüz suçunun kapsamının genişletilmesi için çalışmaya başlayacağını bile söyledi. Ama bugüne kadar böyle bir çalışma yaptığına dair haber alınamadı. İNCİ ÖZDEMİR / AKP İSTANBUL Ancak VIP kadınlarla ilgileniyor 1952 Tokat Artova doğumlu. Halkla İlişkiler uzmanı. Uzun yıllar THY'de Şeref Salonu protokol şefiydi. Yani yıllarca başbakanlar ve bakanlar başta olmak üzere, VIP'ten uçma hakkı olan devlet görevlilerini uğurlayıp karşıladı. Emekli olduktan sonra AKP'nin havalimanındaki protokol sorumlusu ve milletvekili oldu. İki kanun teklifinde imzası var, herhangi bir soru önergesi vermedi. Özellikle kadınlarla ilgili bir çalışma yaptığına dair kayda rastlanmadı. FATMA ŞAHİN / AKP GAZİANTEP Mal ortaklığı rejimine karşı 1966'da doğduğu Gaziantep'in çıkardığı ilk kadın milletvekili. Kimya Mühendisi, yönetici. Bugüne kadar sadece üç kanun teklifinde imzası var. Herhangi bir konuda soru önergesi ise yok. Ama Bor ve Ürünleri Araştırma Enstitüsü Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı üzerine uzun bir Meclis konuşması var. Bir de kendi web sitesi (www.fatmasahin.net) Kadınlarla ilgili çalışmaları ise daha çok, zaman zaman yaptığı açıklamalardan ibaret. Mesela, Medeni Kanun'un değiştirilmesiyle yürürlüğe giren ‘‘mal ortaklığı rejimi’’ uygulamasını tasvip etmediğini açıkladı. ‘‘Bana göre eşimin malı, benim malım diye bir şey yoktur. Bizim malımız vardır. Bizim ailemiz vardır. Aileyi bu şekilde maddiyatlarla bölmek, bence doğru değildir’’ dedi, ama evlilikte malların neden hiçbir zaman ‘‘ailenin’’ değil, daha çok erkeklerin üzerine yapıldığı, kadınların da boşanma durumunda neden hep ortada kaldığı konusuna açıklık getirmedi. Henüz kadınlara ‘‘ana’’ sıfatıyla değer verme noktasında. Bir de -üstelik bir kadın kolları toplantısında- onları azarlama hadisesi var; o konuşurken gürültü yaptıkları için. CANAN ARITMAN / CHP İZMİR ‘Kadının insan haklarını görün’ Kadın hastalıkları uzmanı. 1950 Ankara doğumlu. Bugüne kadar 15 kanun teklifinde imzası var. Hükümetin aile planlaması politikasından AKP Genel Başkanı'nın yurtdışı gezilerindeki giderlerin nasıl karşılandığına, beş de soru önergesi verdi. Kadınların siyaset yapmasının farklı şekillerde engellendiğini düşünüyor. Tecavüzün en ağır insan hakları ihlali olduğunu, kadınların tecavüze uğradığında bunu cesaretle dile getirmesi gerektiğini her fırsatta söylüyor. Hele tecavüz kolluk kuvvetlerince yapılıyorsa, bunun daha da vahim olduğunu belirtiyor. Ama TCK tasarısında, tecavüz devlet memurları tarafından yapıldığı takdirde ceza arttırımı öngören maddeden ‘‘kolluk kuvvetleri’’ ibaresi çıkarıldı. Bu ibarenin yeniden maddeye konması için uğraşanlardan. ÖZLEM ÇERÇİOĞLU / CHP AYDIN Değişiklik için çalışıyor 1968 Nazilli doğumlu. Halkla ilişkiler uzmanı. Meclis'in en çalışkanlarından; 16 kanun teklifinde imzası var ve tam 21 soru önergesi vermiş. Mesela amatör denizcilere uygulanan zorunlu sağlık yoklamasıyla ilgili bir soru sormuş, askeri üs ve tesislerle limanların modernizasyonuyla ilgilenmiş, elektrikte bölgesel fiyatlandırmaya ne zaman geçileceğini merak etmiş. Aynı zamanda İnsan Hakları Komisyonu üyesi olan Çerçioğlu, Manisalı Gençler Davası'nda mahkum olan polislere tebligat yapılmadığı iddiasını araştırmış. Kadınların sorunlarıyla ilgili özel bir soru önergesi yok. Ancak, TCK tasarısının kadınları ilgilendiren maddeleriyle ilgili sivil çalışmalara destek veriyor. Bu konudaki sorularımıza, ‘‘Çağdışı düzenlemelerin değiştirilmesi için bazı değişiklik tekliflerini Meclis'e sunma çalışması içindeyim’’ dedi. GÜLDAL AKŞİT / AKP İstanbul Kadından sorumlu kadın bakan ama erkek bakan gibi konuştu Avukat. 1960 Malatya doğumlu. İki kanun teklifinde ve sıfır soru önergesinde imzası var. Kadından sorumlu devlet bakanı olduğu için, yüzlerce konuşması arasında kadınları ilgilendirenleri de var doğal olarak. Ancak, mesela özellikle çok tartışılan TCK tasarısı konusunda ‘‘Herkesi memnun edemeyiz’’ gibi bir cümlesi var ki aynı cümleyi, Türk Siyasi Tarihi'ne ‘‘flört fahişeliktir’’ cümlesiyle geçen Cemil Çiçek de kurmuştu. Gündemdeki TCK tasarısından bazı ‘‘dudak uçuklatıcı’’ maddeleri, -öncelikle bir kadın olarak- nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz milletvekillerinden biriydi. ‘‘Bakanlık görevine başladıktan sonra konuyla ilgili olarak tarafıma intikal eden çeşitli görüşler üzerine, bakanlığıma bağlı Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü tarafından ilgili sivil toplum örgütlerinin katılımıyla oluşturulan bir çalışma grubu kanun tasarısı üzerinde çalışma yapmıştır. Bakanlığımızın resmi görüşü olmamakla birlikte bu çalışma raporu Adalet Bakanlığı'na gönderilmiştir. Bu çalışmalarda sizin de belirttiğiniz endişelere ilişkin çözüm önerileri getirilmiştir. Konuyla ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Tasarının komisyon ve genel kurulda görüşülmesi sırasında çeşitli toplumsal tarafların görüş ve önerileri dikkate alınacaktır’’ şeklinde bir cevap verdi, ancak ‘‘15 yaşından küçük çocuğun 'rızasıyla' ırzına geçme’’, evlilik için tecavüz, tecavüzcüsüyle evlendirme, töre cinayeti gibi konulardaki fikirlerini belirtmedi. Sadece, sonraki günlerde ‘‘Bunlar Türkiye'nin gerçeği’’ diyerek, aynen koruma tavrını belli etti. Eleştiriler üzerine ‘‘bu tasarıdan yana olmadığını’’ açıkladı. Asıl tavrı bundan sonra ortaya çıkacak. ZEYNEP KARAHAN USLU / AKP İSTANBUL Projeleri güzel de henüz icraat yok Akademisyen. 1969 İstanbul doğumlu. Özellikle iletişim sosyolojisi ve siyasal iletişim alanındaki makaleleriyle tanınıyor. Bir, İslam dünyasına ilişkin araştırmalarıyla tanınan babası Prof. Dr. Abdülkadir Karahan'ın adı sayesinde Meclis’e girdiği dedikodularına kızıyor, iki, güzelliğinin ön plana çıkarılmasına. İki kanun teklifinde imzası var. Henüz bir soru önergesi de vermedi. Ancak, Anayasa oylamasında yanlışlıkla iki kez oy vererek tartışmalara neden olan Uslu, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'le birlikte, Rock'n Coke Festivali'ne giderek, festival mekanında ‘‘Haydi Kızlar Okula’’ kampanyasını anlatan milletvekili. Bir AKP'li olduğu için mecburen sorulan sorulara, ‘‘Başını örtmemek de bir tercihtir. Ben insanların özgür olabildikleri ölçüde mutlu olabileceklerine inanan biriyim’’ gibi cevaplar veriyor. Ekonomik sebeplerden okuyamayan kız çocuklarına burs projesi var. Bir de Kadın Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'ne aktivite kazandırılması gerektiğini savunuyor. Ama bu konularda bir çalışması henüz olmadı. NİMET ÇUBUKÇU /AKP İSTANBUL AKP’nin feministi Avukat. 1965 Karaman Ayrancı doğumlu. İki kanun teklifinde imzası var. Herhangi bir soru önergesi ise vermemiş. Ancak TCK tasarısının özellikle kadınlarla ilgili maddeleri konusunda en çok öne çıkan AKP milletvekili kadın. Hatta kimi gazeteler tarafından ‘‘kadın haklarının tek savunucusu’’ ilan edildi, Adalet eski Bakanı Aysel Çelikel'den ‘‘bayrağı devraldığı’’ yazıldı. Gazetelere ‘‘ileri’’ demeçler verdi, TCK maddelerinin çağdaş olmasını istedi. Hatta bu nedenle Devlet Bakanı Güldal Akşit'ten ‘‘bu konuda açıklamaları ben yaparım, sen değil’’ diye azar işittiği bile söyleniyor. Ancak her fırsatta tasarıyı eleştirmeye devam ediyor. GÜLSÜM B. TOKER /CHP ANKARA Ses duyuramamaktan şikayetçi 1957'de Ankara'da doğdu. Paris Siyasal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Bilkent Üniversitesi'nde hocalık, İnönü Vakfı Başkan Yardımcılığı yaptı. 12 kanun teklifinde imzası var. Verdiği soru önergesi sayısı ise sadece bir. Konusu, ‘‘Karnelere reklam alınacağı iddiası.’’ Ancak Strasbourg'da, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi sonbahar toplantısında Kadın- Erkek Eşitliği Komisyonu'ndaydı, hatta delegasyondaki tek kadın milletvekiliydi. Meclis’teki sayısal azlıklarından dolayı kadın haklarını ilgilendiren hayati konularda yeteri kadar ses duyuramamaktan şikayetçi. Ama CHP'li kadınların çalışmalara devam ettiğini, TCK tasarısı Meclis Genel Kurulu'na geldiğinde, somut bir sonuç alacaklarını söylüyor. BİHLUN TAMAYLIGİL /CHP İSTANBUL ‘Yüzde 44, evlendi kurtuldu’ Ekonomist. 1966 İstanbul doğumlu. Bugüne kadar 12 kanun teklifine imza attı. Beş de soru önergesi verdi. BDDK için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Kadınlara ilişkin bir çalışmasına rastlanmadı. Ancak tasarıyı incelediğini ve kadına karşı ayrımcı maddelerle dolu olduğunu düşündüğünü, bu konuda sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalara katıldığını biliyoruz. Son günlerde üzerinde çok tartışılan ‘‘tecavüzcüsüyle evlendirme yasası’’na ilişkin verdiği örnekler ilginç. 219 davanın incelendiği bir araştırmanın sonucunun şu olduğunu söylüyor: ‘‘Yüzde 44 evlendi kurtuldu!’’ Üstelik bu uygulamanın yapıldığı davaların yüzde 14.6'sında suç, 15 yaşındaki çocuklara karşı işlenmiş. Bu durumda tasarıda yer alan ifadelerin kadının tecavüze uğramasını ne derece engelleyebileceğini, suçluyu ne derece cezalandıracağını soruyor. TÜRK CEZA KANUNU TASARISININ KADINA DAİR BAZI MADDELERİ Kadına karşı işlenen suç yok, ‘‘topluma karşı işlenen suç’’ var. Tecavüzde 15 yaşını bitirmemiş çocuğun rızasından söz edebiliyor. Evlilik içi tecavüzü suç saymıyor. Sözde ‘‘namus’’ cinayetleriyle ilgili maddesine, ‘‘haksız tahrik’’ ibaresi koyarak, cezayı indiriyor, törelere pirim veriyor. Tecavüzü kadının bedenine, ruhuna değil, namusuna karşı yapılmış eylem olarak görüyor. Zorla bekaret kontrolünü, işyerinde tacizi, ensesti suç saymıyor. Kadını evli, bekar, bakire, bakire olmayan diye ayrıma tabi tutuyor, buna göre suçu indiriyor ya da yükseltiyor. Bir kadını kaçıran ya da ona tecavüz eden kişi, eğer onunla evlenirse cezadan kurtuluyor. Gayrimeşru çocukları öldürmeyi teşvik ediyor.