03/12/2006 VAKİT KADINLARDAN TAM DESTEK KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ • Bağımsız Kadın Derneği Başkanı Necla ölçer, "Devletin kadına 'başını aç' veya 'kapan' demesini şiddetle reddediyorum. Kadın kendi iradesi ile kapandıysa, buna kimse müdahale edemez" dedi. • İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Nazan Moroğlu da, "Örtünme ve açılma, kadının özgür iradesine bırakılmalıdır" şeklinde konuştu. ÇİRKİNLİK VE HAKSİZLİK • Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Gülsüm Alpay, şunları söyledi: "Başını örten bir kadın için 'söyleyin, başını açsın' teklifi en hafif ifadeyle çok çirkindir. Hiçbir hakları olmamakla birlikte, bu cesareti kendinde bulanlara karşı Bülent Arınç'ın sözleri az bile kalmıştır. Artık ayrımcılık bitmeli." • Uçan Süpürge Kadın Platformu Başkanı Halime Güner ise, "Kadınların mağdur edilmesini çok yanlış buluyorum. Emine Hanım'a 'Başını aç, Çankaya'ya çık' teklifi de haksızlıktır ve bunu kabul edemeyiz" dedi. AYRIMCILIK SON BULSUN' • AK-DER Başkanı Refia Kızıldan, Arınç'ın, kadınların duygularına tercümanlık yaptığını söyleyerek, "Kimsenin 'başını aç' demeye hakkı yoktur. Bu ayrımcılığa artık 'dur' demek gerekir. Kadınlara saygı göstermeyi herkes öğrenmeli" diye konuştu. • İstanbul Milletvekili Halide İncekara da, "Giysi tercihi olan kadınlara ve onların evlendikleri erkeklere şiddet uygulanıyor. Bu önlenmeli" dedi. "Eşlerinizin başını açın" diyenlere sert tepki gösterip "Eşlerimiz köle değil!" diyen Meclis Başkanı Bülent Arınç'a kadınlardan tam destek geldi NAZİF KARAMAN KENAN KIRAN/İSTANBUL TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın; MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kı-lınç'ın, Başbakan Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkabilmesi için eşinin başörtüsünü çıkarması gerektiğine yönelik sözlerine "Siz bizim eşlerimizi köle mi zannediyorsunuz?" şeklinde cevap vermesi, kamuoyunda geniş yankı oluşturdu. Gazetemize konuşan, laikçi görüşleri ile ön plana çıkan kadın kuruluşları dahil, kadın milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Tuncer Kı-lınç'ın sözlerinin kadına yönelik şiddet uygulanmasını teşvik anlamına geldiğini söylediler. "BU ŞİDDET SADECE EMİNE HANIM'A DEĞİL" AK Parti istanbul Milletvekili Halide incekara, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın hiç haketmediği bir saldırı ile karşı karşıya kaldığını belirterek, "Bir başkasına kendi istediğimiz gibî olması doğrultusunda sarf edeceğimiz her baskı bir şiddettir. Beylerin, hanımların üzerindeki baskı ellerini kaldırması lazım" dedi. Herkesin aklına gelen şeyi söyleme hakkına sahip olduğunu dile getiren Halide incekara, "Madrid'de dünyada kadınlara her türlü şiddete hayır kampanyası başlatıldı. Biz şiddeti herhalde sadece kocaların evdeki eşlerini dövmesi olarak düşünüyoruz. Kadınlarımız sosyal hayata, işve siyasete açıldıkça şiddetin yönü ve şekli değişiyor. Evde kocasının dayağından şikâyet eden kadın, sosyal ve siyasî alanda başka şiddetlere de muhatap oluyor. Emine Hanım, hiç haketmediği bir saldırı ile karşı karşıya. Bu şiddet, sadece Emine Hanım'a değil. Aynı zamanda bir giysi tercihi olan kadınların evlendikleri erkeklere de şiddet uyguluyoruz. Toplumsal şiddet uyguluyoruz. Bir başkasına, kendi istediğimiz gibi olması doğrultusunda sarf edeceğimiz her baskı bir şiddettir. Beylerin, hanımların üzerindeki baskı ellerini kaldırması lazım" dedi. "İSLAM'A VE MÜSLÜMANLARA TAHAMMÜLSÜZLER" Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Gülsüm Alpay da, Müslüman bir kadının örtüsünün, onun teslimiyetinin ve iradesinin göstergesi olduğunu belirterek, "Jakoben tavra sahip olanlar, her konuda gerekli gereksiz söz söylemeyi ihmal etmeden, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaşmasını da fırsat bilerek İslâm'a ve Müslümanlara olan tahammülsüzlüklerini küstahça göstermektedirler" dedi. "İslâm'ı seçmiş ve gereklerini yerine getirmek amacıyla başını örten bir kadın için 'söyleyin, açsın' teklifi en hafif ifadeyle çok çirkindir" diyen Gülsüm Alpay, "Kadını kişiliksiz, başkalarına bağımlı, cahil, iradesiz bir kimse yerine koymaktadırlar. Onu yönlendirme teklifinde bulunmaktadırlar. Hiçbir hakları olmamakla birlikte, bu cesareti kendilerinde bulanlara karşı Bülent Arınç'ın sözleri az bile kalmıştır. Müslüman şahsiyet inançlarını, sorumluluklarını hiçbir makam ve mevki için tartışmaya dahi açmaz ve başkalarının da bu konuyla ilgili 'emir ve tavsiyelerine' itibar etmez" diye konuştu. "ŞİDDETLE REDDEDİYORUM" Bağımsız Kadın Derneği Başkanı Necla Ölçer ise kadınların başlarının açık, ya da kapalı olmasının kendi inisiyatiflerine bırakılması gerektiğine dikkat çekerek, "Buna devlet de müdahale etme-(meli. Devletin kadına 'açıl' veya 'kapan' demesini şiddetle reddediyorum. Kadın kafasını açmak istiyorsa açar, kapamak istiyorsa kapar. Kadına yönelik başını açma veya kapama noktasındaki her türlü zorlamaya itiraz ediyorum" dedi. Tayyip Erdoğan'a, eşinin başını açması şartı ile Çankaya'ya çıkma teklifi getirilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Ölçer, "Kendi iradesi ile kapandıysa buna kimse müdahale edemez" şeklinde konuştu. AV. MOROĞLU: KADINLAR ÖZGÜR BIRAKILMALI istanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Nazan Moroğlu da, "Tuncer Kılınç'ın Başbakan'a 'Eşinin başını aç, Köşk'e öyle çık' demesini garipsediğim gibi, Başbakan'ın 'Allah göstermesin' şeklindeki çıkışını da garip karşıladım. Örtülü kadınların birçoğu istedikleri için örtündüklerini söylüyorlar. O zaman kadınlar kendi istedikleri için örtünüyorlarsa, kendi istediklerinde açılma özgürlüğüne sahip olmalılar. Birinin çağrıda bulunması ile olmamalı bu iş. Ben kadının özgür iradesine bırakılması gerektiğini düşünüyorum" dedi. UÇAN SÜPÜRGE: "BAŞINI AÇ, ÇANKAYA'YA ÇIK" DEMEK HAKSIZLIK Uçan Süpürge Kadın Platformu Başkanı Halime Güner ise kadınların başörtüleri sebebiyle simge yapılması ve mağdur edilmesini yanlış bulduğunu belirtti. Emine Hanım'a yapılan 'Başını aç, Çankaya'ya çık' teklifini haksızlık olarak gördüğü gibi, eşleri başörtülü olan siyasilerin resepsiyonlara katılımlarının engellenmesini de doğru bulmadığını kaydeden Güner, "Bu, 'Ben senin çocuğunu askere alırım, o orada kalır, ama sen başörtün sebebiyle askerin kurduğu milletin vergileri ile işletilen orduevlerine giremezsin' mantığına benziyor. Çok yanlış. Uçan Süpürge de çok farklı fikirlerden insanların oluşturduğu bir kurum. Biz böyle ayrımcılıklara karşıyız" dedi.* KIZILHAN: "ARINÇ DUYGULARIMIZA TERCÜMAN OLDU" AK-DER Başkanı Refia Kızılhan ise TBMM Başkanı Arınç'ın kadınların duygularına tercümanlık yaptığını belirterek, "Kimsenin bir başkasına 'başını aç' veya 'kapa' demeye hakkı yok. TBMM Başkanı Bülent Arınç duygularımıza tercümanlık yaptı. Ama bu söylemlerin hayata geçerek toplumsal hayatta karşılaştığımız sorunların kalkmasını bekliyoruz. Başörtülü oldukları için kadınlar hâlâ üniversitelere gidemiyor. Kamu sektöründe çalışamıyor. Büyük haksızlıklarla karşı karşıyayız" dedi. Kadınların hür iradeleriyle örtündüğüne dikkat çeken Kızılhan, şunları söyledi: "Evli ve doktor bir bayan olarak ne eşim ne ailem ne de bir başkasının bana 'başını aç' veya 'kapat' demeye hakkı yok. inancımızın gereği olarak başımızı örtüyoruz. Aklı başında olan bir bayanın kılık kıyafetine müdahale etmek ve yönlendirmeye çalışarak dayatmaya varacak politikalar gütmek çok yanlış. Bu, kadınlara saygısızlığın ve onu aşağılamanın bir göstergesidir. Kimsenin kadınlara böyle bakmaya ve davranmaya hakkı yok. Bu ayrımcılığa artık 'dur' demek gerekir. Bizler de insanız. Bir dünya görüşümüz, kimliğimiz ve duruşumuz var. Kadınlara saygı göstermeyi herkes öğrenmeli."